28 Ağustos 2012 Salı

Bugüne kadar susanların 'Zamansız' anlatımları

İbrahim Açıkyer / Ankara - “Bugüne kadar susanlar anlatsın” felsefesiyle yola çıkan “Zamansız” adlı edebiyat dergisi, sistemin çarkları arasında öğütmeye çalıştığı her alanda sisteme ve adaletsizliğe karşı duranların sesi olmayı hedefliyor. Derginin kolektif üretim süreci, her tür hiyerarşiden uzak durmaya özen gösteren ortak bir bakış açısıyla yoğruluyor. 

Günümüzde ayakta durmanın zor alanlarından biri de edebiyat alanı. Bu alanda toplumsal değerleri kolektif bakış açısıyla yaşatmaya çalışanlar ise insan odaklı temel ahlaki değerleri savunan fikirlerini, üretimleriyle yaşatmanın gayretinde. Bu bakış açısıyla yola çıkan Zamansız adlı edebiyat dergisi iki ayda bir okurlarıyla buluşuyor. Henüz iki sayısı yayımlanan derginin 3. sayısı ise Eylül başı gibi okurla ulaşacak. 

Dergi, 4 editör tarafından yayına hazırlanıyor. Ancak derginin kendine özgü yapısı gereği editöryal çalışmaları, okurlar ve dergiye yazı, öykü, şiir, röportaj yollayanlarla ortak bir üretim sürecinde hazırlanıyor. Teknik anlamda amatör, içerik de ise daha üst düzey bir niteliği hissettiren dergi, insani değerlerle yaratılan ortaklık ve dayanışmayla ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. 

SİSTEM KARŞITLARINA SESLENİYORUZ

Yeni doğmuş olan derginin editörleri, derginin serüvenini ANF’ye anlattı. Kolektif üretimi esas aldıklarını söyleyen dergi editörleri, “Bu bir karşı duruş. Bir kenara itilen gençler var. Bar köşelerinde, uyuşturucu kullanarak öğütülen genç ömürler var. Lazlar var, Kürtler var, LGBT bireyleri var, Aleviler var. Kısacası sistemin karşısındaki insanlara hitap ediyoruz” cümleleriyle özetliyor, derginin varolma gerekçelerini…

Sistemin, adaletsizliğin karşısında saf tutanların, sesleri kısılmak istenen sokağın öteki yüzünün görünmeyenlerinin sesi olmayı hedefleyen derginin kolektif üreticileri, sesini duyurmak isteyenlerin yazılarını da göndermelerini istiyor. 

ORTAKLIK VE DAYANIŞMA ÜRÜNÜ

Sistemin en belirgin adresleri olarak sokağı gösteren Zamansız Kolektif Üretim Grubu, “Sokakta sesleri duyulmayanların sesini duyurmaya çalışıyoruz. Bizim meramımız ‘bakın bu insanlar da var’ demek. Yazısını gönderen kişi zaten bir şekilde karşı duruşunu belli ediyor. Bizim yayınladığımız her yazı da bu bellidir. Okurlarla da zaman zaman buluşup konuşma fırsatımız oluyor. Derginin içeriği ve hitap ettiği kitle belli. Okurlarımızla kolektif bir görüş/öneri/eleştiri zemininde üretiyoruz” diyor. 

Aynı zamanda dergiye erişebilenlerin daha fazla insana ulaşması hedefiyle imkanları dahilinde çoğaltmalarını ya da okur kitlesini genişletmesi için katkı sunmasını isteyen Zamansız Kolektif Üretim Grubu, şunları belirtti: “Dergiyi çoğaltıp okunmasını sağlayabilirler. Ekonomik kazanç sağlamayı hedeflemiyoruz. Bunun için reklam da almıyoruz. Amacımız insanların okuması ve kolektif bir birliktelik. Birkaç yayınevi ve reklam şirketinden teklif geldi ama biz reklam yayınlamıyoruz. Kendi çabamız olsun istiyoruz. Sponsor olduğunda bağımsız olma durumumuz olmaz. Sponsorumuz olsa ikinci sayımızdaki Kürt edebiyatçı Cigerxwin’e ayırdığımız yazının yayımlanmasını kabul etmeyebilir. Bu da bizim istediğimiz bir durum değil. Bu aynı zamanda bir tarafa angaje olmayı gerektiriyor.”

BUGÜNE KADAR SUSANLAR ANLATSIN

Dergiyi 28 sayı çıkarıp ardından bir yayınevi kurma düşüncelerinin olduğunu kaydeden grup, Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, unutturulmak ve sesleri kısılmak istenenlerin, sokağın öteki yüzünde gölgede kalanların yazılarını, şiirlerini, öykülerini göndermesini ve dergiyi daha da kitleselleştirerek zengin bir üretim alanı haline gelmesini istiyor. Grup, bugüne kadar susanların anlatmasını istiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder