24 Şubat 2014 Pazartesi

DTK’den Fırat için başsağlığı mesajı

AMED - 
DTK, Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Şeyh Said’in torunlarından Mehmet Sıddık Fırat’ın vefatına ilişkin bir başsağlığı mesajı yayınladı.
Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Halklar ve İnançlar Komisyonu şunları belirtti:

“Demokratik Toplum Kongresi Halklar ve İnançlar Komisyonu Üyesi Şeyh Said'in torunlarından Mehmet Sıddık Fırat’ın (72)  vefatı bizi derinden üzmüştür. Kan davalı Erzurumlu iki aileyi barıştırmak için gittiği İstanbul dönüşü geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Fırat barış için çıktığı yolda hayatını kaybetmesi manidar ve bir o kadarda anlamlıdır. Büyük bir direnişin ve onurlu bir yaşamın mirasçısı olan Fırat’ın ailesine sabır tüm halkımızın başı sağ olsun diyor başta ailesi ve yakınları olmak üzere tüm halkımızın başı sağ olsun diyoruz.”

Ukrayna devlet başkanı eski için tutuklama emri


KIEV

Dün görevden azledilen Ukrayna Devlet eski Başkanı Viktor Yanukoviç için bugün de tutuklama kararı çıkarıldı.

Ukrayna yeni İçişleri Bakanı Arsen Avakov’un devrik Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, için tutuklama kararı çıkardığı iddia edildi.

BBC’nin muhalefete ait bir facebook sayfasına dayandırdığı haberinde İçişleri Bakanlığı’nın Yanukoviç hakkında "barışçıl gösteriler düzenleyen vatandaşlara yönelik toplu cinayet” suçlamasıyla tutuklama kararı çıkarıldığını bildirdi.

Rusya ise Yanokoviç’in görevden alınmasını kınadıktan sonra Ukrayna büyükelçisini geri çekti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’da kötüye giden durumu kapsamlı bir şekilde değerlendirmek için Rusya’nın Ukrayna Büyükelçisi’ni istişareler için Moskova’ya çağırdığını açıkladı.

ABD’DEN RUSYA’YA AÇIK UYARILAR

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice ise dün katıldığı bir televizyon programında Rusya’ya açık uyarılarda bulundu.

Rice; "Ukrayna'ya müdahale ederseniz büyük hata yaparsınız" dedi.

Rice, “Rusya’nın askeri birliklerini Ukrayna’ya göndermesi çok ciddi bir hata olur” dedi.

“Ukrayna’nın parçalanması ne Ukrayna’nın, ne Rusya’nın, ne Avrupa’nın, ne de ABD’nin çıkarına” diyen Rice, Yanukoviç’in Kiev’den ayrılmasının spontane olmadığını, önceden planlanmış bir gelişme olduğunu da söyledi. Rice, “Bugün artık ülkenin yönetimi onun elinde değil” dedi.


AB Dış Politika sorumlusu Catherine Ashton’ın siyasi kriz ve ekonomik durumu tartışmak için bugün Kiev’e gelmesi bekleniyor.

4 YPG savaşçısı için Qamişlo ve Tirbespiyê’de kitlesel tören


TIRBESPIYÊ - ANF

Batı Kürdistan’da binlerce kişi operasyonlarda yaşamlarını yitiren 3 YPG savaşçısını son yolculuğuna uğurladı.

YPG’nin 22 Şubat’ta Til Berek bölgesinde düzenlediği operasyonlarda yaşamını yitiren Hesan Mihemed ve 27 Temmuz 2013’da Tirbespiyê yakınlarındaki Mezlûmê köyündeki operasyonlarda yaşamını yitiren Berzan Neemo, Lewend Xelef ile Hikmet Yûsif için, Qamişlo ve Tirbespiyê’de düzenlenen törenlere binlerce kişi katıldı.

Halk sabah saatlerinde cenazeleri almak için Qamişlo’daki Enteriyê Cami önünde bir araya geldi. Burada ulusal renklere sarılan tabutları omuzlarına alan kitle, zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde bir süre yürüdü.

Cenazeler daha sonra büyük bir konvoy eşliğinde Tirbespiyê’ye doğru yola çıkarıldı. Cenazeler Tirbespiyê’de binlerce kişi tarafından karşılandı. Alilerin burada cenazelere sarılması duygusal anların yaşanmasına yol açtı. Cenazeler törene Tirbespiyê’den yeni katılımlarla Dugirê köyündeki Şehîd Ebdilhemîd Mezarlığı’na götürüldü.

YPG savaşçıları için Şehîd Ebdilhemîd mezarlığında bir tören düzenlendi. Törende bir konuşma yapan YPG komutanlarından Şervan Çiya, çatışmalarda yaşamlarını yitirenlerin anasına bağlı kalarak halkı ve topraklarını savunacaklarını söyledi.

Törende ayrıca Şehit Aile Kurumu, Tirbespiyê Halk Meclisi, Yekîtiya Star adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda YPG’nin bölgede yaşayan halkları kahramanca savunduğu belirtildi. Yaşamını yitirenlerin anısına bağlılık sözü verildi. Törende yaşamını yitiren YPG savaşçılarının aileleri de birer konuşma yaptı.

Cenazeler konuşmalardan sonra sloganlar eşliğinde toprağa verildi.

27 Temmuz 2013’da Tirbespiyê yakınlarında bulunani Mezlûmê köyündeki operasyonlarda yaşamını yitiren Berzan Neemo, Lewend Xelef ve Hikmet Yûsif’un cenazelerinin kimlik tespiti için bugüne kadar bekletildiği belirtiliyor.

Toprağa verilen YPG savaşçılarının kimlik bilgileri ise şöyle:

1972 Tirbespiyê doğumlu Berzan Neemo evli ve 2 çocuk babası.

1972 Tirbespiyê doğumlu Hikmet Tacedîn Yûsif evli 6 çocuk babası

1980 Tirbespiyê doğumlu Lewend Xelef evli 2 çocuk babası

1985 Tirbespiyê doğumlu Hesan (soyadı öğrenilemedi).

MİT’e geniş yetkiler veren tasarı komisyondan geçti


ANKARA - MİT’e geniş yetkiler veren ve büyük tartışmalar yaratan 15 maddelik yasa tasarısı Meclis İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi.

Siyasetçiler kanun MİT’i Devlet için devlet haline getireceğini iddia etti.
Komisyon’da konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, değişikliğin istihbarat servisini güçlendirdiğine dair eleştirileri reddetti.
Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, MİT'in görevlerini yeniden belirliyor.
"Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu'nca verilen her türlü görevi yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek ve analiz etmek" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, çağdaş istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek", MİT'in görevleri arasında yer alacak. MİT'e kanunla sayılan görevler dışında görev verilemeyecek.

PKK İLE GÖRÜŞME ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRILDI

Yeni düzenlemeye göre, MİT, "milli güvenliğin ve ülke menfaatinin gerektirdiği" hallerde yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş ile tüm örgüt veya oluşumlar ile kişilerle doğrudan ilişki kurabilecek, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilecek.

MİT, düzenleme çerçevesinde görevleriyle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile diğer tüzel kişiler ve tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilecek, bunlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt yapısından yararlanabilecek ve bunlarla irtibat kurabilecek. Bu kapsamda talepte bulunulanlar, kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe göstermek suretiyle talebin yerine getirilmesinden kaçınamayacak.

MİT, TCK'nin "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar", "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar", "Milli Savunmaya Karşı Suçlar", "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlıklı maddelerinde yer alan suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda ifade tutanaklarına, her türlü bilgi ve belgeye erişebilecek, bunlardan örnek alabilecek. 
SIZDIRMALARI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYORLAR

Düzenlemede, MİT'in görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin bilgi ve belgeleri açıklayan ve yayanlar hakkında üç yıldan 12 yıla kadar yerine, üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası olarak değiştirildi. MİT mensuplarına ilişkin bilgi ve belgeleri ele geçiren, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan, bulunduran, kaydeden, bir başkasına veren veya yayan kişiler ise üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

Teklifi göre bu kanun kapsamındaki, görev ve yetkilerin kullanılmasına engel olan kişilere üç yıldan beş yıla kadar, talep edilen bilgi, belge ve verileri vermeyen kişilere ise iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilecek.
MİT mensupları ile MİT'te görev yapmış olanlar, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin hususlarda tanıklık yapamayacak. Ancak, devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının tanıklığı MİT Müsteşarının, MİT Müsteşarının tanıklığı ise Başbakanın iznine bağlı olacak. Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar, MİT Kanunu'nda yazılı görevlerin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan hallerde, kullanımında bulunan her türlü malzeme, ekipman, teçhizat ve cihazı diğer kanunların bu konudaki düzenlemelerine bakılmaksızın MİT'e geçici tahsis edilebilecek veya bedelsiz devredebilecek.

MİT’TEKİ GİZLİLİK DERECESİNE YİNE MİT KARAR VERECEK  

Teşkilat uhdesindeki bilgi ve belgelerin gizlilik derecelerinin ve sürelerinin tespit edilmesine, birim ve kısımlara ayrılmasına, kullanıma veya paylaşıma açılmasına ve bunların akademik çalışmalar ile her türlü yayın ve edebi eserde kullanılmasına müsteşar tarafından oluşturulacak bir komisyonca karar verilecek. Doğrudan MİT tarafından tedarik edilmesi uygun görülen istihbarat ve güvenlik amaçlı ihtiyaçlar için gereken kaynak, MİT Müsteşarının teklifi, Milli Savunma Bakanı'nın uygun görüşü ve Başbakanın onayıyla, Savunma Sanayi Destekleme Fonundan MİT adına açılmış olan hesaplara aktarılacak. Aktarılan bu tutarlar, MİT'in tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanacak.

MİT, istihbari faaliyetler için görevlendirilenlerin kimliklerini değiştirebilecek, kimliğin gizlenmesi için her türlü önlemi alabilecek, tüzel kişilikler kurabilecek. Kimliğin oluşturulması veya tüzel kişiliğin kurulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belge, kayıt ve dokümanlar ile araç ve gereçler hazırlayabilecek, değiştirilebilecek ve kullanılabilecek. Yabancıların ülkeye giriş ve çıkış ile vize, ikamet, çalışma izni ve sınır dışı edilmesi gibi konularda, ilgili kurum ve kuruluşlardan talepte bulunabilecek.

MİT'E GİRECEKLERE UYGULANAN TESTLERİN MAİYETİ NE?

MİT'te görev alan veya alacak kişilerin güvenilirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için yalan makinesi uygulaması dahil, test teknik ve yöntemlerini kullanabilecek.

MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilecek, görevinin gereği terör örgütleri dahil olmak üzere milli güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilecek.

Yetkili ve görevli hakim, HSYK tarafından belirlenen Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin üyesi olacak.

MİT MÜŞTEŞARI SADECE YARGITAY’DA YARGILANABİLECEK  

Cumhuriyet savcıları, MİT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde, MİT ile temasa geçecek. Konunun MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin olduğunun anlaşılması veya belgelendirilmesi üzerine, adli yönden başkaca bir işlem yapılmayacak ve herhangi bir koruma tedbiri uygulanmayacak. İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikayetler, Cumhuriyet savcılarınca işleme konulmayacak. Kanun kapsamına giren suçlar ile MİT mensuplarının görev suçlarına ilişkin yargılamaları yapmaya, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak. Ancak MİT Müsteşarı hakkındaki yargılama, Yargıtay ilgili dairesince yapılacak. Aynı konuya ilişkin, yeniden soruşturma yapılamayacak.


"Türkiye yurttaşları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği" hallerde Dışişleri Bakanı'nın talebi üzerine, Adalet Bakanı'nın teklifi ve Başbakan'ın onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilecek veya başka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilecek.

ATALAY: TEKRAR DEĞERLENDİRME YAPILACAK

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT kanun teklifine ilişkin tartışmalar ışığında tekrardan değerlendirmeler yapacaklarını kaydederek, "MİT İçişleri Komisyonu'nda daha sonra da Genel Kurul'da Parlamentomuzda tartışılması, görüşülmesi, kendi başına önemlidir. Çok seviyeli bir görüşme oldu" dedi. 

Çermik ve Çüngüşlüler’den BDP’li adaylarla dayanışma gecesi


Almanya'nın Giessen kentinde bir araya gelen yüzlerce Çermik ve Çüngüşlü, yerel seçimlerde BDP'ye tam destek verdi. Geceye katılan BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, "Seçim sonuçları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı görüşmelerinin bir göstergesi olacak" dedi.
Giessen Mezopotamya Kültür Merkezi tarafından organize edilen ve Bergstr'de bulunan Burger Haus'ta gerçekleştirilen geceye 500 Kürdistanlı katıldı. Milletvekili Pervin Buldan ve Çermik Belediye Eşbaşkan Adayı Cemal Aydın'ın katıldığı gecede, Çermik Belediye Eşbaşkan adayı Zuhal Odabaşı ile Çüngüş Belediye Eşbaşkan adayı Niyazi Yiğit telefon bağlantısıyla katılımcılara seslendi.

‘ÖZ YÖNETİME KAVUŞMALI’

Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan gecenin açılış konuşmasını Giessen Halk Meclisi adına Emin Deniz yaptı. 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıların ve özellikle Çermiklilerin duyarlı olmasını isteyen Deniz, “31 Mart’tan sonra Kürdistan’ın tarihi değişecektir. Bu konuda herkes elinden gelen her çalışmayı mutlaka yapmalıdır” dedi.
Daha sonra söz alan Çermik Belediyesi Eşbaşkan adayı Cemal Aydın, bugüne kadar Çermik’te belediye başkanlığı yapmış olanların kendi çıkar ve menfaatlerini düşündüğünü belirterek, "30 Mart'ta buna artık 'dur' diyeceğiz. Çermik artık kendi öz yönetimine kavuşmalı. Siz Avrupa'daki halkımız da seçimler öncesinde gelip topraklarınızda çalışmalar yürütmelisiniz" diye konuştu.

21. yüzyılda olunmasına rağmen, Çermik ve köylerinde hala su sorunu yaşadıklarını, 30 yıldır iktidara belediye başkanı olanların bir gün olsun Çermiklilerin bu sorunlarına çözüm bulmadığını kaydetti. Çermik’in her yerinde kaplıcaların olduğunu da hatırlatan Aydın, “Bu kaplıcalar 35 sene önce nasılsa şimdi de öyledir. Bu kaplıcaları dünya turizmine kapıları açacak niteliktedir. Ama kendi hallerine terkedilmişler. Çermik halkı, bu seçimlerde kendi çıkarlarını düşünenlere bir ders verecektir” diyerek konuşmasını sürdürdü.

‘ÖCALAN’IN SELAMINI GETİRDİM’

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise, "Kürt Halk Önderi'nden size kucak dolusu selam getirdim" demesi, salonda “Biji Serok Apo” sloganı ile karşılık buldu.

Buldan, Çermik ve Çüngüş belediyelerinin AKP'nin elinde olduğunu belirterek Avrupa'daki Kürdistanlılara, "Çermûg ve Çunguş yıllardır hak etmediği yerdedir. Her Kürdistanlı bu haksızlığa dur demek için 30 Mart'taki seçimlerde aktif şekilde seçim çalışması yapmalı" dedi.

Bir yıldan bu yana yürütülen barış sürecinde halen bir adım atılmadığını da vurgulayan Buldan şunları söyledi: “AKP’nin yıllardır Kürt halkına uygulamış olduğu zulmü iki katına çıkarmış olmasına rağmen, Kürt Halk Önderi, barış sürecinin devam etmesi için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Bir senedir başlatılan bu süreç, birçok güç tarafından sobote edilmeye çalışıldı. Süreç başladığı zaman komplocu güçler Paris’te üç Kürt kadın siyasetçisini katlettiler. Gever’de 3 yurtseverimiz bu güçler tarafından katledildi. Yine 15 Şubat komplosu yaklaştığında, bu güçler tarafından montajlanmış kaset görüntüleri ortaya attılar. Bu güçlerin tek amacı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı itibarsızlaştırmaktı. Ama bu halk, bu güçlere karşı en büyük cevabı 15 Şubat komplosunu protesto etmek için alanlara çıkarak verdi. Şunu herkes bilmelidir. Bu halk, kendi önderliğine ve şehitlerine bağlıdır.”

Buldan seçim sonuçlarının çok önemli olduğunun da altını çizdi. "Bu seçimler 15 yıldır İmralı'da bir hücrede olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu barış sürecinde bir gösterge olacaktır" diyen Buldan’ın ardından seçim çalışmalarının yoğunluğundan dolayı geceye gelemeyen Çermik Belediye Eşbaşkan Adayı Zuhal Odabaşı ile Çüngüş Belediyesi Eşbaşkanı Niyazi Yiğit, telefon bağlantısı ile katılımcılara seslendi.

Her iki aday da, ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirtti. Diasporadaki Kürdistanlılara "Ailelerinizi arayarak oyların BDP'ye verilmesini sağlayın. Seçim bölgesine giderek çalışmalarda yer alın" çağrısı yaptı.


Konuşmalardan sonra sanatçılar Emin Aktas, Halil Marangoz, Medya Deniz, Bülent Turan, Bang, Dimli Amed, Kadir Ekinci, Hozan Seyfo ve Nursel, Muzafer Yiğit sahne aldı. Gece halaylarla sona erdi.

BDP: Saldırganlar derhal yargı önüne çıkartılmalı



ANKARA - BDP, dün İzmir’in Urla ilçesinde ve Kadıköy’de HDP’ye yönelik faşist saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, “Demokratik sivil siyaset ve siyasetçileri hedef alan ve doğrudan yaşam hakkına yönelen bu ırkçı saldırılar, devletin güvenlik kuvvetlerinin ve yargı yerlerinin tavizkar tavrı ile adeta artmakta ve seçim güvenliği ile toplumsal barışı tehdit etmektedir” dedi. Açıklamada saldırıları gerçekleştirenlerin derhal bulunması ve yargı önüne çıkartılması çağrısı da yapıldı.

BDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş yaptığı yazılı açıklamada, 30 Mart yerel yönetim seçimleri yaklaştıkça, Türkiye’nin iç barışına karşı çıkan, demokratik siyasetin önüne şiddet ve terör ile geçmeye çalışan odakların belirginleştiğine dikkat çekti.

“23 Şubat günü Türkiye’de ırkçı, faşist odaklar, Türkiye de halkların, kültürlerin, tercihlerin ve hakların eşitliği, toplumsal barış söylemi ve çabası ile siyaset üreten Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) hedef almış ve İzmir-Urla seçim bürosu açılışına saldırı düzenlemişlerdir” diyen Beştaş, yaklaşık bin kişilik ırkçı ve tahammülsüz grubun saldırısı sonucunda HDP İzmir Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Osman Özçelik’in de aralarında bulunduğu 7 kişinin yaralandığını hatırlattı. Aynı gün yine HDP seçim çalışmalarına yönelik saldırıların İstanbul Kadıköy ve İzmir Buca’da meydana geldiğini de vurgulayan Beştaş şöyle devam etti:

“Demokratik sivil siyaset ve siyasetçileri hedef alan ve doğrudan yaşam hakkına yönelen bu ırkçı saldırılar, devletin güvenlik kuvvetlerinin ve yargı yerlerinin tavizkar tavrı ile adeta artmakta ve seçim güvenliği ile toplumsal barışı tehdit etmektedir. Anayasal hak taleplerinin ifade edilmesi kapsamında gerçekleşen gösteri yürüyüşlerine karşı kuvvet kullanmakta yasal ve vicdani hiçbir ölçü gözetmeden müdahale eden güvenlik güçleri, doğrudan yaşam hakkını tehlikeye sokan fiiller ile başlayan bu saldırılara adeta seyirci kalmakta ve bu tutumuyla bu ırkçı terörü teşvik etmektedir.

Saldırıları gerçekleştiren kişilere ait görüntülerde işlenen suça ilişkin deliller sabit olmasına rağmen hiçbir saldırgan gözaltına alınmamış ve saldırılarla ilgili herhangi bir soruşturmada başlatılmamıştır. Yargı yerleri ile kolluğun sorumsuz bu tavrı bir hukuk devletinde kabul edilecek bir tavır değildir. Esas itibarıyla demokrasiye yapılan bu saldırı karşısında bu sorumsuz ve ilgisiz tavrı aynı derece de hükümet ve muhalefet partileri de sergilemiştir. Sivil ve demokratik siyaset zemininde Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulma gayretinde olan bir siyasi partinin seçim çalışmalarına karşı kitlesel ve organize bu saldırı hükümet ve muhalefet partilerince kınanmamış ve böylece prensipte bu saldırı kültürüne adeta ortak olunmuştur.”

Türkiye’de kalıcı bir barış ile kurumsal, anayasal bir demokrasiye giden yolun kuşkusuz demokratik seçimler ile ortaya çıkacak halk iradesinden geçeceğini de vurgulayan Beştaş, “Siyaset kurumu başta olmak üzere devletin tüm kurumları ve sivil toplum, temelde demokrasiye ve halkın özgür iradesine yapılan bu saldırıları kınamalı Türkiye barışını faşist her türlü eğilimden korumalıdır” dedi.

Saldırıları gerçekleştirenlerin derhal bulunması ve yargı önüne çıkartılması gerektiğini de kaydeden Beştaş, şiddeti siyaset ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırmak noktasında hükümet, muhalefet ve demokratik kamuoyunun kararlı olması, siyasal zemine yönelen bu şiddete karşı yasal ve toplumsal zeminde etkin bir biçimde mücadele edilmesi gerektiğini de ifade etti.

“Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu demokrasi ideali sivil siyasetin önünde engel teşkil eden bu ırkçı anlayışla birlikte mücadele ile mümkün olacaktır” diyen Beştaş, HDP üyeleri ve vatandaşlara yönelen ırkçı, şiddet ile yaralanan siyasetçi ve halka da geçmiş olsun dileklerini iletti.

Açıklamada, sivil, demokratik siyasete karşı şiddet kullanan ırkçılık da kınandı.



Tatvan'da Mala Kalo aşireti AKP’den istifa etti


BİTLİS - Bitlis'in Tatvan ilçesinde Mala Kalo aşiretine mensup 400 dolayında kişi AKP'den istifa etti.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde ikamet eden Mutki kökenli Mala Kalo aşiretine mensup Balkın ve Tunç ailelerinden AKP üyesi 400 dolayında kişi AKP'den istifa etti. AKP'nin kuruluşundan bu yana aktif olarak parti içinde yer aldıklarını, ancak kullanıldıklarının farkına vardıklarını belirterek istifa kararı alan aşiret üyeleri AKP Tatvan İlçe Başkanlığı'na istifa dilekçelerini sundu. 
'YILLARCA İYİ NİYETİMİZ SUİSTİMAL EDİLDİ'

Aralarında parti yöneticisi, parti delegesi, genel merkez kongre delegesi gibi değişik kademelerde görev yapanların da bulunduğu aşiret adına açıklama yapan Abdurrahim Balkın, bugüne kadar kullanıldıklarını düşündükleri için istifa ettiklerini söyledi. Balkın 'Biz geniş bir aileyiz. İlçenin özellikle Karşıyaka Mahallesi’nde bini aşkın seçmenimiz var. 11 yıldır hep AKP'ye çalıştık, samimiyetle hiçbir çıkar beklemeden çalıştık. Ancak şunu gördük ki orada bulunan her yönetici, her söz sahibi kişi sadece menfaati için orada. Bizler gibi samimi olarak çalışanlar ise hep kullanılıyor, iyi niyet suistimal ediliyor. Yıllarca kullanıldığımızın farkına vardık, oraya ait olmadığımızı anladık. Bizim ve bizim gibi samimi insanların iyi niyetleri kötüye kullanıldı. Artık yeter diyoruz.'
'BDP’YE GEÇMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ'
AKP'den istifa etmelerinin ardından BDP'ye geçmeyi düşündüklerini söyleyen Balkın “Bu seçimde koşulsuz olarak oyumuzu BDP'ye vereceğiz. Elimizdeki bilgilere göre ailemizden Tatvan AKP İlçe Başkanlığı'na kayıtlı kişi sayısı 380'in üstünde. Hepimiz oradan istifa ediyoruz. Kitlesel olarak BDP'ye geçmeyi düşünüyoruz. Resmi olarak BDP'ye geçmeyecek olan akrabalarımızda var ancak bütün oylarımız BDP'ye olacak” şeklinde konuştu. 

Mala Kalo aşireti mensuplarının istifa işlemleri hafta içi tamamlanınca hafta sonunda BDP Tatvan İlçe Başkanlığı'nda kitlesel katılımlı bir törenle BDP'ye geçmeleri bekleniyor.

Roboski'de çatışma, halk sınıra yürüyor

Federal Kürdistan bölgesi sınır hattındaki Beyaztepe'de (KoxeSpî) ile Karaçalı (Şehit Kendal) bölgesi arasında gerginliğe neden olan "güvenlik yolu" nedeniyle bugün HPG'liler ve askerler arasında çatışma çıktı. Çatışma devam ederken, Roboskililer, sınıra yürüyor. 

Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyü ile Federal Kürdistan Bölgesi sınırında yapımı devam eden "güvenlik yolu"nun çalışmaları devam ediyor. En son 17 Şubat'ta yol çalışması sırasında iş makinesine "taciz ateşi" açıldığı iddiasıyla askerler sınır hattındaki Karaçalı (Şehit Kendal) bölgesini bombalamış ve sınır ticareti yapan köylülerin geçişleri sırasında kurulan pusu sonucu Nihat Encü, ayağına isabet eden mermi ile yaralanmıştı. 17 Şubat'tan bu yana TSK'ya bağlı güçlerin obüs, havan topu ve kobra tipi helikopterlerle bölgeye ateş etmesi dikkat çekmişti. Son iki gün içinde askerler tarafından Karaçali bölgesine obüs ve havan atışları yapılıyordu.

Roboski sınır hattındaki Beyaztepe (koxespî) ile Şehit Kendal bölgesi arasında yapılan "güvenlik yolu" çalışmaları devam ederken, bölgeye askeri sevkıyatlar sürüyor. Bölgedeki yol gerginliği bugün yerini çatışmaya bıraktı. Bölgede HPG'liler ile askerler arasında çatışma yaşandığı belirtildi. Çatışma devam ederken, bu duruma tepki gösteren halk, sınıra doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Devam eden yürüyüşe Şırnak'ın BDP Uludere, Şenoba ilçe yöneticileri, Roboskili aileler ile çok sayıda yurttaş katıldı. Bölgede hem çatışma hem de başlatılan yürüyüş devam ediyor.