ANKARA - BDP, dün İzmir’in Urla
ilçesinde ve Kadıköy’de HDP’ye yönelik faşist saldırılara ilişkin yaptığı
açıklamada, “Demokratik sivil siyaset ve siyasetçileri hedef alan ve doğrudan
yaşam hakkına yönelen bu ırkçı saldırılar, devletin güvenlik kuvvetlerinin ve
yargı yerlerinin tavizkar tavrı ile adeta artmakta ve seçim güvenliği ile
toplumsal barışı tehdit etmektedir” dedi. Açıklamada saldırıları
gerçekleştirenlerin derhal bulunması ve yargı önüne çıkartılması çağrısı da
yapıldı.
BDP Hukuk ve İnsan Hakları
Komisyonu’ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş yaptığı
yazılı açıklamada, 30 Mart yerel yönetim seçimleri yaklaştıkça, Türkiye’nin iç
barışına karşı çıkan, demokratik siyasetin önüne şiddet ve terör ile geçmeye
çalışan odakların belirginleştiğine dikkat çekti.
“23 Şubat günü Türkiye’de
ırkçı, faşist odaklar, Türkiye de halkların, kültürlerin, tercihlerin ve
hakların eşitliği, toplumsal barış söylemi ve çabası ile siyaset üreten
Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) hedef almış ve İzmir-Urla seçim bürosu
açılışına saldırı düzenlemişlerdir” diyen Beştaş, yaklaşık bin kişilik ırkçı ve
tahammülsüz grubun saldırısı sonucunda HDP İzmir Büyükşehir Belediye Eşbaşkan
adayı Osman Özçelik’in de aralarında bulunduğu 7 kişinin yaralandığını
hatırlattı. Aynı gün yine HDP seçim çalışmalarına yönelik saldırıların İstanbul
Kadıköy ve İzmir Buca’da meydana geldiğini de vurgulayan Beştaş şöyle devam
etti:
“Demokratik sivil siyaset ve
siyasetçileri hedef alan ve doğrudan yaşam hakkına yönelen bu ırkçı saldırılar,
devletin güvenlik kuvvetlerinin ve yargı yerlerinin tavizkar tavrı ile adeta
artmakta ve seçim güvenliği ile toplumsal barışı tehdit etmektedir. Anayasal
hak taleplerinin ifade edilmesi kapsamında gerçekleşen gösteri yürüyüşlerine
karşı kuvvet kullanmakta yasal ve vicdani hiçbir ölçü gözetmeden müdahale eden
güvenlik güçleri, doğrudan yaşam hakkını tehlikeye sokan fiiller ile başlayan
bu saldırılara adeta seyirci kalmakta ve bu tutumuyla bu ırkçı terörü teşvik
etmektedir.
Saldırıları gerçekleştiren
kişilere ait görüntülerde işlenen suça ilişkin deliller sabit olmasına rağmen
hiçbir saldırgan gözaltına alınmamış ve saldırılarla ilgili herhangi bir
soruşturmada başlatılmamıştır. Yargı yerleri ile kolluğun sorumsuz bu tavrı bir
hukuk devletinde kabul edilecek bir tavır değildir. Esas itibarıyla demokrasiye
yapılan bu saldırı karşısında bu sorumsuz ve ilgisiz tavrı aynı derece de hükümet
ve muhalefet partileri de sergilemiştir. Sivil ve demokratik siyaset zemininde
Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulma gayretinde olan bir siyasi partinin seçim
çalışmalarına karşı kitlesel ve organize bu saldırı hükümet ve muhalefet
partilerince kınanmamış ve böylece prensipte bu saldırı kültürüne adeta ortak
olunmuştur.”
Türkiye’de kalıcı bir barış
ile kurumsal, anayasal bir demokrasiye giden yolun kuşkusuz demokratik seçimler
ile ortaya çıkacak halk iradesinden geçeceğini de vurgulayan Beştaş, “Siyaset
kurumu başta olmak üzere devletin tüm kurumları ve sivil toplum, temelde
demokrasiye ve halkın özgür iradesine yapılan bu saldırıları kınamalı Türkiye
barışını faşist her türlü eğilimden korumalıdır” dedi.
Saldırıları
gerçekleştirenlerin derhal bulunması ve yargı önüne çıkartılması gerektiğini de
kaydeden Beştaş, şiddeti siyaset ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırmak noktasında
hükümet, muhalefet ve demokratik kamuoyunun kararlı olması, siyasal zemine
yönelen bu şiddete karşı yasal ve toplumsal zeminde etkin bir biçimde mücadele
edilmesi gerektiğini de ifade etti.
“Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu
demokrasi ideali sivil siyasetin önünde engel teşkil eden bu ırkçı anlayışla
birlikte mücadele ile mümkün olacaktır” diyen Beştaş, HDP üyeleri ve
vatandaşlara yönelen ırkçı, şiddet ile yaralanan siyasetçi ve halka da geçmiş
olsun dileklerini iletti.
Açıklamada, sivil, demokratik
siyasete karşı şiddet kullanan ırkçılık da kınandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder