26 Ağustos 2012 Pazar

'Gerçek, salt kötü adamların tecavüzcü olduklarından farklıdır'

Londra - Uluslararası medyada Wikileaks kurucusu Assange’ın Ekvador’a sığınma talebinin kabulü konuşuluyor. Assange’in işlediği cinsel istismar suçuna ilişkin tartışmalar ise geri plana itildi. 

İndependent gazetesinde yayınlanan Laurie Penny imzalı bir yazı ise, tecavüz sadece ‘kötü adamların’ işi mi diyerek tartışmayı yeniden güncelliyor. Kendisi de cinsel istismar mağduru olan 19 yaşındaki Penny, cinsel istismarla ilgili toplumda hakim olan anlayışı yargılıyor. 

Penny, Assenge’a dönük cinsel istismar iddiasında “kadınlar yalan söylüyor, terk edildikleri için bunu yapıyorlar” denilerek kadınların yine suçlu konumuna konulduklarını hatırlatıyor. Ve bu tür ifadelerle cinsel taciz-tecavüzün de normalleştirildiğine dikkat çekiyor.

Toplum tarafından tanınmış siyasetçi ve şahsiyetlerin beyanlarının da bunda etkili olduğunu belirterek, İngiliz politikacı Goerge Galloway’ın “her cinsel ilişkiye girmede kadına sormaya gerek yok”, ABD’de Cumhuriyetçilerin adayı Todd Akın’ın “meşru tecavüz” ifadelerini örnek gösteriyor.

Penny’nin yazısında Medya’nın oynadığı olumsuz rol de es geçilmemiş. Penny, “kadınlar yalan söylüyor güçlü erkekleri mahvetmek için yapıyorlar” görüşünü savunan bir yorumcular ordusunun varlığına işaret ediyor. 

“Yaşlı, beyaz, güçlü adamlar tecavüzün ne olduğunu çok iyi bilirler, tecavüz mağdurlarından daha fazla” diyen Penny, yaygın olan görüşe şu sözlerle itiraz ediyor:

“Bizler bir kültür olarak, kolektif olarak hala tecavüzlerin çoğunun, dost ve aileleri olan, hayatlarında belki de büyük veya takdire şeyler yapmış sıradan erkekler tarafından yapıldığını kabullenmeyi reddediyoruz. Biz ‘iyi’ diye bildiğimiz erkeklerin tecavüz ettikleri, genellikle bunu yaptıklarını kabul etmeyi reddediyoruz. Tecavüz sadece kötü, bıyıklı, bıçaklı kişiler tarafından değil sıradan erkekler, arkadaşlarımız, meslektaşlarımız tarafından da yapılabileceğini kabul etmiyoruz. Lanet olası bu durumda olmak istemiyorum. Dolayısıyla, hepimiz öyle değil gibi davranıyoruz. Adalet, gördün mü?” 

Yazıda istatistiklere de yer veren Penny, ABD’de ABD’de yaşayan kadınların yüzde 10 ila 20’sinin cinsel saldırıya uğradığını, sadece 2008 yılında 90 bin kişinin tecavüze maruz kaldığını, ancak bu vahim bilançoya rağmen mağdurların yarısının hiçbir biçimde şikayette bulunmadığını söylüyor. 

Kendisinin de 19 yaşında iken arkadaşlarıyla gittiği bir eğlence ardından “saygın” bir sosyal çevreden, “kötü” olmayan 30 yaşlarındaki bir erkek tarafından tecavüze uğradığını, ancak yaşadıklarını anlattığı yakın çevresinin olayı sadece “üzgünlükle” karşıladığını belirtiyor. 

“Başıma gelen en kötü şey yalnızca tecavüze uğramış olmak değildi. Bunu anlattıktan sonra bana inanılmamasıydı. Yalnızlık ve utanma duygusu uzun zaman benimle oldu. Artık bunu aştım. Ama bazı insanlar için tecavüz yaşamı değiştiren bir travmadır. Güvendiğin, hatta sevdiğin bir adamın istismarına maruz kalmak, –tecavüz mağdurlarının yüzde 30’u erkek arkadaşları ya da eşlerinin saldırısına uğramış olanlardır- daha az zararlı olduğu anlamına gelmiyor. “

Penny yazının devamında yeniden Assenge olayına dönüyor. Medyadaki ‘saygın’ yorumcuların “gerçekte tecavüz değil” diyerek bu suçu meşrulaştırdığının altını çiziyor. “İyi erkekler tecavüz etmez” yargısının bu saldırıların deşifre olmasının da önüne geçtiğini söylüyor:

“İyi erkekler tecavüz etmez, bu sadece sokaktaki bıçaklı erkeklerin suçudur, yargısı tecavüz mağdurlarının sesini duyurmasını daha da zorlaştırıyor. Ben tecavüzümü bildirmedim. Tecavüz olduğunu anlamam bile aylar sürdü. Hakkında konuşmaktan vazgeçtim, çünkü yalancı denilmesinden usandım ve çenemi kapatmam mesajını hızlı aldım. Hakkında düşünmemeye çalıştım. Ancak bu hafta her şeyi tekrar geri getirdi. Ben kesinlikle, CCTV’nin tekrarlayan görüntüleri gibi, kafamın içinde bu sahneleri tekrar yaşayan tek kişi değilim. Ben muhtemelen, neler yaşandığını konuşmak üzere hızla eski arkadaşlarını arayarak yanına giden tek kişi değilim. Ve o eski arkadaşlardan birinin bana söylediği şuydu: Keşke seni daha fazla ciddiye alsaydım, çünkü bunu başkalarının da yaşadığını düşünüyorum.”

Laurie Penny tartışmalardaki amacın bu suçların üstünün örtülmesini belirterek yazısını şöyle sonlandırıyor: “Mesele artık Julian Assange değil. Tecavüz tanımını, ‘rızası var’ denilen dönemlere döndürmek için bahane arıyorlar. Tam da bazılarımız konuşmaya başlamışken, en kötüsü de bunların düşünce ve ifade özgürlüğü adına yapılıyor olması…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder