25 Ağustos 2012 Cumartesi

Asker aileleri Demirtaş'tan yardım istedi

DİYARBAKIR - Türk devleti, HPG tarafından gözaltına alınan askerlerle ilgili sessizliğini korurken, asker aileleri BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ederek yardım talebinde bulundu. Hükümeti ve devleti iki yüzlülük ile suçlayan Demirtaş, "canlı iken hiçbir değer vermiyorlar. Ne zamanki bu çocuklar çatışmalarda yaşamını yitiriyor o zaman şehit edebiyatı yapıyorlar" dedi. 

ASKER AİLESİ: SAVAŞIN SONA ERMESİNİ İSTİYORUZ

HPG'nin 6 Ağustos tarihinde Diyarbakır-Bingöl karayolunda yol kontrolü sırasında gözaltına aldığı 3 askerden Hadi Gizli ve Ramazan Başaran'ın aileleri BDP Diyarbakır İl Binası'na gelerek BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan yardım talebinde bulundu. Basına açık yapılan görüşmede alıkonulan askerlerden Hadi Gizli'nin annesi Şiha (45) ve abisi İbrahim Gizli, Ramazan Başaran'ın annesi Bese (55) ve babası Osman Başaran'ın (60) yanı sıra kimi yakınları ve BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt katıldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda aileler adına ziyaretin amacına ilişkin kısa bir konuşma yapan İbrahim Gizli, kardeşinin gözaltına alındığı haberini devlet yetkililerinden değil otobüs firması yetkililerinden aldıklarını hatırlattı. Ağabey Gizli, "tüm yetkililere seslenmek istiyorum; çocuklarımızı zorunlu olarak askere gönderiyoruz. Oysa Türkiye'de bir savaş ortamı var. Yetkililerimizden bu savaşın sona erdirilmesini, çocuklarımızın sağ salim kurtarılmasını ve bize geri gönderilmesini istiyoruz. Bu anlamda Selahattin Bey'den yardım istemek için buraya geldik" dedi. 

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise yaptığı konuşmada 3 askerden 19 gündür haber alınamamasına rağmen hiçbir yetkili ve etkili kişinin açıklama gereği duymadığına işaret etti. Parti olarak bu güne kadar tüm çağrıları ve mesajlarının barış yönünde olduğunu söyleyen Demirtaş, "Tabi ki siyaset kurumu bir bütün olarak rolünü oynayamadığı için bu savaş ve ölümler devam ediyor. Bunun birinci derece sorumlusu siyasetçilerdir. Hükümet başta olmak üzere bu parlamentoda ve parlamento dışında siyaset yapan bütün siyasi kurumlar bütün bu ölümlerin sorumlusudur. Çünkü kimse barıştan çözümden söz etmiyor. Herkes kökünü kazımaktan, herkes bulunduğu yerde öldürmekten, biri kandili dümdüz etmekten, öbürü sınır ötesi operasyondan öbürü katliamlardan söz ederek sorunu çözeceğini sanıyor" diye konuştu.

'DEĞERLİ OLMALARI İÇİN ÖLMELERİ Mİ GEREKİYOR?'

Devletin gözaltına alınan askerlerle ilgili tutumunu vurdumduymazlık ve ikiyüzlülük olarak nitelendiren Demirtaş, "çocuklarını zorla askere alıyorsunuz bari değer verin, ailelerine bari insan oldukları için değer verin. Fakat bu değeri maalesef ki hükümet, devlet, kamu yetkililerinin tek birinden görmüyorlar. Canlı iken sağ iken asker iken hiçbir değer vermiyorlar. Ne zamanki bu çocuklar çatışmalarda yaşamın yitiriyor; maalesef ki hayatlarını kaybediyor işte o zaman şehit edebiyatı yapıyorlar. O zaman işte hepsi cenazelerin önünde boncuk gibi tespih gibi dizilip şehit edebiyatı yapıyor. Değerli olmaları için illa da ölmeleri, şehit olmaları mı lazım? Bu kadar ikiyüzlü davranış olamaz" diye ifade etti. 

BDP olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Demirtaş, "Valilikler gece gündüz BDP'nin etkinliklerini yasaklıyor. BDP'lileri takip ediyor. Gece gündüz BDP'lilerin peşine asker-polis takıyor. Fakat kendi ilinden askerler kaçırılmış, valiler ailelere bir telefon açma zahmetinde dahi bulunmuyor. Böyle şey olabilir mi? Yani bu kadar ikiyüzlülük olabilir mi? Bir devlette, bir hükümette, politikalarında bu kadar ikiyüzlülük olabilir mi? Bu ikiyüzlülüğü herkesin görmesi lazım" dedi. 

Antep'te meydana gelen patlama ile ilgili Antep Valiliği tarafından yapılan açıklamaya ilişkin basın mensupları tarafından yöneltilen soruya cevap veren Demirtaş, PKK'nin iki kez olayın kendileriyle ilgili olmadığını açıkladığını hatırlattı. Halen olayda ciddi soru işaretleri olduğunu vurgulayan Demirtaş, "kimin yaptığına bakmaksızın biz tavrımızı ortaya koyduk. Şimdi hükümetin görevi tereddütte yer bırakmadan olayın faillerini ortaya çıkarmaktır" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder