20 Ağustos 2012 Pazartesi

Tuğluk: Naim Şahin halkın içine gitme hakkına sahip değil

Amed - DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’ini Hakkari ziyaretinin amacının provokasyon yaratmak olduğunu söyleyerek, “İnsanda biraz utanma olur gerçekten. İdris Naim Şahin, bu halkın içine gitme hakkına sahip değildir. Önce halkımıza yaptığı bu hakaretten vazgeçmelidir. Ve bu halktan özür dilemek zorundadır” dedi.

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ile BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Hakkari’nin (Colemêrg) Şemdinli (Şemzînan) İlçesi'nde HPG gerillaları ile karşılaşmalarına ilişkin devlet yetkililer tarafından yapılan açıklamalara dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi. 

TUĞLUK: GERİLLA BU COĞRAFYANIN GERÇEKLİĞİDİR

Toplantıda Kışanak’ın ardından konuşan Aysel Tuğluk, şöyle dedi: "Bir defa devletin artık bizim duygularımıza kadar müdahale etmesine son vermesi gerekiyor. Tıpkı Habur'da olduğu gibi bir halkın gerillaları kendi topraklarına döndüğü esnada halkın duyduğu o sevinç karşısında devletin gösterdiği refleks, o ırkçı yaklaşım Şemdinli'de de gösterilmeye başlandı. Biz neden sarılmışız gerillalara? Şimdi bu konuya bir açıklık getirmek gerekiyor. Gerilla bu coğrafyanın bir gerçekliğidir. Ve o gerilla bu halkın çocuğudur, bu halkın içerisinden çıktı. O gençler bu halkın çocuklarıdır ve tabi ki biz o gençlere sarılırız. Hiç kimse bizim duygularımıza müdahale etme hakkına sahip değil. Ve biz onlara terörist olarak bakmıyoruz. Onlar eline silah almak zorunda bırakılmış gençlerdir. Bu devletin ırkçı faşizan ve inkar ve imha politikaları, Kürt halkına dayattığı zulüm politikaları sonucu buna tahammül göstermeyip dağa çıkmış gençlerdir. Bir halkın yok edilmesine karşı onun varlık mücadelesini yürütmek için dağa çıkmak zorunda bırakılmışlardır. Ortada eğer bir suçlu aranıyorsa Kürt halkına faşizan, ırkçı politikaları, yok edici politikaları dayatanlardır suçlu olanlar. Biz bu inkar ve imha politikalarının sonucu olarak görüyoruz gerillaları. Ve gerilla silaha aşık değildir, demokratik ve barışçıl çözümden yanadır, halkların kardeşliğinden, birliğinden yanadır ve bu sorunun demokratik çözümünden yanadır. Ama siz dağını bombalarsanız 'Sizi imha edeceğiz, bitireceğiz, yok edeceğiz, siyaset hakkını dahi tanımayacağız, kimliğinizi, dilinizi tanımayacağız, sizi bir halk olarak tanımayacağız, size en ufak bir saygı duymayacağız' derseniz ve politikanızı bunun üzerine kurarsanız gerillalar her zaman o dağlarda olacaktır. Dolayısı ile Şemdinli gerçeği ile herkesin yüzleşmesi gerekiyor.”

ŞEMDİNLİ’Yİ ANLAMAYAN BU SORUNU ÇÖZEMEZ

Tuğluk, hükümetin ve devletin kendilerine olan tepkisini ise şöyle yorumladı: "Bize olan tepkilerinin nedenini şöyle yorumluyorum: Oradaki gerçeği gizlemek istiyorlardı, bizim orada bulunuşumuz bu gerçeği açığa çıkardığı için bu kadar öfkeliler. Şimdi 30 yıllık mücadelede bir ders çıkarılmamış. Hala operasyonlar ve askeri yöntemlerle bu sorunun çözüleceği sanılıyor. Hala PKK ile gerilla gerçeği ile yüzleşmekten korkuluyor. Ve dolayısı ile bu sorun o nedenle çözülemiyor. Şemdinli gerçeğini görmeyen, anlamayan hiç kimse bu sorunu çözemez. Dolayısı ile ben Şemdinli gerçeğinin şuna vesile olmasını istiyorum: Artık sorunun çözümünü başka yerlerde aramayın, sorunun çözümünde ki aktörler buradadır ve çözüm burada aranmalıdır. Şemdinli gerçeğini Kürt sorunun geldiği yeni bir aşama olarak görmek gerekiyor. Yeni bir süreç olarak görmek gerekiyor. Doğru tanımlamamak gerekiyor ve 30 yıllık mücadelenin yeni bir parçası aşaması olarak görmek gerekiyor. Buradan yapılması gereken şey bunu doğru tanımlayıp ve sorunu demokratik ve kalıcı biz çözüme dönüştürmek gerekiyor. Yani şunu artık devlet anlamalı: Baskı, inkar ve zulüm ile gidilecek bir yol kalmamıştır, imkan kalmamıştır. Kürtler bu politikaya karşı direnecekler, bu politikayı kabul etmeyecekler."

BU CEZA VE TEHDİTLERDEN VAZGEÇİLSİN

HPG'liler ile heyetin karşılaşmasının ardından bir takım hakarete varan değerlendirmelerin yapıldığını söyleyen Tuğluk, "Hakaret edici bir takım değerlendirmeler var. Orada ki buluşmaya ilişkin. Bence herkes gerilla ile buluşmalı ve dinlemeli. Ve şuna inanıyorum orada görecekler, çözüme dair barışa dair şey oradan çıkacak. Siz orayı inkar ederek sorunun çözemezsiniz. 30 yıldır bunu yaptınız ve bu sorunu çözmedi. Dolayısı ile bire barış ve çözüm isteniyorsa bu gerçeklikle yüzleşmek gerekiyor, inkar etmek, yok saymak mümkün değildir. Bir diğer nokta hakkımızda soruşturmalar başlatıldı. Zaten attığımız her adım, söylediğimiz her için dava açılıyor. Özel yetkili mahkemeler adı altında ortaya çıkan ve Kürtlerin başında bir sopa gibi onun demokratik iradesini kırmak üzere kullanılan ve son derece siyasallaşmış mahkemeler var. Adına mahkeme dememek lazım, aslında bir savaş örgütü mahkemesi gibi çalışıyorlar. İşte bizi yargılayacaklarmış ya buyursunlar yapsınlar gerçekten de. Yani istedikleri kadar soruşturma açabilirler. Bu tür tehditlerden korkacak insanlar değiliz. Bizim bir mücadeleye inancımız var, bizim bir irademiz var, bizim bir halkımız var, halkımızın onurlu bir mücadelesi var. Biz onun gerekliliklerini yapmaya devam edeceğiz. Biz halkımızın değerlerini ve gerçeklerini savunmaya devam edeceğiz. Yani bu ceza tehditlerinden de vazgeçsinler" şeklinde konuştu. 

NAİM ŞAHİN, HALKIN İÇİNE GİTME HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Hakkari ziyaretini değerlendiren Tuğluk, "Şimdi siz Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak bu halka hakaret edeceksiniz, bu halka saygısızlık edeceksiniz, bu halkın bütün değerlerine saldıracaksınız, bu halkı küçümseyeceksiniz ve diyeceksiniz ki 'yöntem bunları yok etmektir, ortadan kaldırmaktır' ve böyle bir politika izleyeceksiniz topluma karşı, ondan sonrada çıkıp o halkın karşısına onları ziyaret etme adı altında oralara gideceksiniz. İnsanda biraz utanma olur gerçekten. İdris Naim Şahin, bu halkın içine gitme hakkına sahip değildir. Önce halkımıza yaptığı bu hakaretten vazgeçmelidir. Ve bu halktan özür dilemek zorundadır. Yani orada şimdi halkın tepkisi ile karşılaşınca apar topar bir yerlere sığınmak zorunda kaldı. Tabi ki siz bu halka bu kadar hakaret ederseniz bu halkta bir tepki verecektir size. Bu halk bunları kabul eden bir halk değildir ki. Bu halk onuruna düşkün bir halktır. İdris Naim Şahin'de bunu çok iyi biliyor gidişinin bir nedeni de provokasyon yaratmaktır, kesinlikle oraya bir provokasyon yaratmak için gitmiştir" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder