27 Ağustos 2012 Pazartesi

TGDP, tarihi gazeteciler davasına tanıklığa çağırdı

İstanbul - Gazetecilerin 10 Eylül’de görülecek davasında Kürt basını nezdinde gazetecilik mesleğinin yargılanacağını vurgulayan TGDP, basın tarihi açısından 20 Aralık 2011 tarihinde Türkiye’de bir ilk gerçekleştiğini belirterek, “Bu kitlesel bir gazeteci kıyımıydı” dedi. TGDP, tarihin en büyük gazeteciler davasına tanık olmaya çağırdı. Davaya, takip etmek için oluşturulan uluslararası bir heyetin de İstanbul’a geleceğini duyurdu.

Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), 35’i tutuklu 44 basın çalışanın 10 Eylül’de İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek davasına ilişkin açıklamada bulunarak tarihin en büyük gazeteciler davasına tanık olmaya çağırdı.

TGDP, Özgür Gündem Gazetesi’nin merkez bürosu, Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) bütün büroları, Demokratik Modernite Dergisi, Fırat Dağıtım, Etkin Haber Ajansı ve Gün Matbaası’nın polisler tarafından basıldığını ve Türkiye çapında KCK adı altında Kürt basınına yönelik yapılan eş zamanlı operasyonlarda 44 gazeteci ve basın çalışanın gözaltına alındığını hatırlattı.

Basın tarihi açısından 20 Aralık 2011 tarihinde Türkiye’de bir ilk gerçekleştiğini belirten TGDP, “Bir günde 44 basın çalışanının gözaltına alınması, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca bir ilkti. 4 gün sonra bir ilk daha gerçekleşti. 24 Aralık 2011 tarihinde gözaltına alınan 29’u gazeteci, 6’sı basın emekçisi olmak üzere 35 basın çalışanı tutuklandı. Bu kitlesel bir gazeteci kıyımıydı. Basın özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bu kapsamlı saldırı, toplumsal muhalefet güçlerinin Toplumla Mücadele Yasası adını verdiği ve AKP’nin dört elle sarıldığı Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) genelde gazetecilere özelde Kürt basınına yönelik en kapsamlı uygulamasıydı” dedi.

Hazırlanan iddianamelerde gazetecilerin, basın çalışanlarının günlük yaşamlarında birbirleriyle yaptığı çoğu habercilikle ilgili telefon görüşmeleri “örgütsel suç” kapsamına alındığına işaret eden TGDP, Basın çalışanlarının kolaylıkla ‘örgüt üyesi terörist’, ‘örgüt yöneticisi terörist’ haline getirildiğinin altını çizdi.

Suriye’de roketatarla yakalanan “gazeteci” Cüneyt Ünal’a işaret eden TGDP, “10 Eylül’de yargılanacak gazeteciler dahil Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilerin elinde roketatarlar yoktu. Sadece kalemleri ve fotoğraf makineleri vardı... Suriye’de roketatarla yakalananı gazeteci diyorsunuz. Türkiye’deki tutuklu gazetecilere ise terörist diyorsunuz. Bu ne perhiz ne lahana turşusu... Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun ölçütlerine göre, elinde silahla ve hatta roketatarla yakalananı, mesleği gazetecilik olsa da gazetecilik görevi nedeniyle tutuklanmış sayılmaz” ifadelerini kullandı.

TGDP, 29’u gazeteci, 6’sı basın emekçisi olmak üzere 35’i tutuklu 44 basın çalışanın 10 Eylül’de Çağlayan Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davasında Kürt basını nezdinde kapsamlı olarak gazetecilik mesleğinin yargılanacağını vurguladı.

Tutuklu bulunan 35 basın çalışanın serbest bırakılması istenen açıklamada, “TGDP olarak basın özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne, temel insan haklarına duyarlı tüm kişi ve kurumları bu büyük davayı yakinen takip etmeye, gazetecilerin asılsız iddialarla yargılanmasını, asıl olarak ise gazetecilik mesleğinin yargılanmasına tanıklık etmeye çağırıyoruz” denildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder