5 Ağustos 2012 Pazar

‘ AKP’deki Kürtler özgür yaşamın karşıtı olma konumundan çıkmalıdır’


Amed - Yaptığı toplantıda aldığı karar ve sonuçları açıklayan DTK Daimi Meclisi, AKP’nin tehditvari yaklaşımlarının, Türk ve Kürt halkı arasındaki birlikte yaşam duygularını da zayıflatacağını ifade etti. DTK, “Bu temelde AKP’de siyaset yapmanın dayanağı kalmadığı gibi burada siyaset yapan Kürtlerin istifa ederek halkının eşit, özgür yaşam istencinin karşıtı olma konumundan çıkmalıdır” dedi. Şemdinli’ye de dikkat çeken DTK, bölgede kimyasal silah kullanımından endişe duyduklarını belirtti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclisi yaptığı toplantıda, aldığı karar ve sonuçları açıkladı. Tekçi, otoriter, katı merkeziyetçi yönetim ve sistemlerin yıkıldığı, halkların eşit ve özgürlük taleplerinin yükseldiği demokratikleşme sürecinin yaşadığı bir dönemden geçildiğine dikkat çeken DTK Daimi Meclisi açıklamasında, demokratik değişim ve dönüşümü yaşayan ülkelerde büyük gelişmeler yaşanırken, statükoculukta ısrar eden iktidar ve yönetimler ise kendilerini ve ülkelerini felakete sürüklediklerini vurguladı. Bunun en somut örneğinin Ortadoğu coğrafyası olduğunu ifade etti.
Irak Kürdistan’ından sonra Suriye Kürdistan’ında da Kürtlerin özyönetimini ilan etmesinin Türkiye, Irak, İran Kürtlerinde ve Kürt diasporasında büyük bir coşku ve heyecan yarattığı ifade edilen açıklamada, ulusal birliğini sağlama yolunda büyük mesafe kat eden Kürt halkının her bölgenin kazanımını kendi kazanımı, her yönelimi de kendine yönelim olarak gördüğü belirtildi.
“ Kendi ülkesinde ki Kürtlerin haklarını yok sayan AKP iktidarı başka ülkelerdeki Kürtlerin kazanımına da tahammül göstermemekte kırmızıçizgi olarak belirtmektedir” denilen açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendi ülkesindeki Kürtlerin haklarını tanımadığı gibi Suriye’de ki Kürtlerin kazanımlarını da tehdit ettiği ve bu yaklaşımın düşmanca bir zihniyetin ifadesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, Türkiye halklarının eşit, demokratik ve özgür yaşam talebine yanıt olmayan bir iktidarın bu ülkeyi geleceğe taşımasının da mümkün olmadığına işaret edilerek,  Kürt halkını hedefine koyan, eşit ve özgür olmasını istemeyen, kazanımlarına tahammül etmeyen bir siyasal partiye, Kürtlerin destek vermesi, yer almasının anlamsızlaştığını belirtti.
“Bu temelde AKP’de siyaset yapmanın dayanağı kalmadığı gibi burada siyaset yapan Kürtlerin istifa ederek halkının eşit özgür yaşam istencinin karşıtı olma konumundan çıkmalıdır” denilen açıklamada, Kürtlerin kazanımlarına tahammül etmeyen, tehdit eden AKP iktidarının saldırgan, maceracı politikalarla Türkiye’yi uçuruma götüreceği kaydedildi.
AKP’nin tehditvari yaklaşımlarının, Türk ve Kürt halkı arasındaki birlikte yaşam duygularını da zayıflatacağı ifade edilen açıklamada, “Kürtlerin kazanımlarından, özgürlüklerinden korkmamak, kaygı duymamak gerekir. Suriye Kürtlerinin özyönetim ilanı bağımsız bir devlet ilanı olmadığı gibi Suriye birliği içerisinde tüm halklarla birlikte evrensel demokratik haklarıyla, ortak vatanda, kardeşçe eşit ve özgürce yaşamanın ifadesidir” diye vurgulandı.
DTK, ŞEMDİNLİ’DE KİMYASAL SİLAH KULLANIMINDAN ENDİŞELİ
“AKP iktidarının basiretsizliğinden kaynaklı Türkiye içerde ve dışarıda sorunlu ülke haline gelmiştir” ifadesinin kullanıldığı açıklamada, İki haftaya yakın bir süredir savaş hali yaşanmasına rağmen Şemdinli’nin kara kutuya dönüştürülerek toplumun bilgisine kapalı hale getirildiğine işaret edildi. Ve “Sıkıyönetim uygulamalarını aratmayan, onlarca köyün boşaltıldığı, yolların kapatıldığı Şemdinli bölgesinde kimyasal silahların kullanım endişesini taşımaktayız” denildi.
Malatya’da Kürt Alevilere, Muğla’da Kürt esnafa, İstanbul’da Kürt işçilere yönelik linç saldırılarının AKP’nin politikaların sonucu olduğu ve iktidarın Suriye Kürtlerini hedef alan açıklamalardan sonra gelen bu saldırıların tesadüf olmadığı ifade edildi.
Kürt karşıtı politikaların, Türkiye’yi Ortadoğu ve dünya siyasetinde söz sahibi yapmayacağı belirtilen açıklamada, “Bu temelde operasyon el politikalardan vazgeçilerek, Kürt sorununun demokratik çözümünün etkili aktörlerinden biri olan sayın Öcalan üzerinde uygulanan insanlık dışı, antidemokratik tecrit ve izolasyon politikası, kaldırılmalı diyalog ve müzakere süreci yeniden başlatılmalıdır. Kürt sorununu çözmüş, Kürtlerle stratejik ortaklığı hedefleyen bir Türkiye Ortadoğu ve dünyanın en etkili ve en güçlü ülkesi konumuna gelecektir” denildi.
‘KÜRTLERİ YOK SAYMAK TÜRKİYE’YE KAYBETTİRECEKTİR’
Birlik ve beraberliklerini güçlendirerek kazanımlarına sahip çıkan Kürtlerin coşkusunu ve heyecanını büyüten Batı Kürdistan Kürtlerinin öz yönetimini selamlayan ve destekleyen DTK, “Kürt halkının kazanımları, birliği özgürlüğü, Ortadoğu’nun barışı, demokratikleşmesi ve özgürleşmesi demektir. Bu açıdan başta Türkiye olmak üzere tüm uluslararası kurumları Suriye Kürtlerinin öz yönetimini tanımalı ve desteklemelidir” dedi.
Kürtlerle ortak stratejik birlik kazandıracağının tarihsel gerçekliği olduğunu ifade eden açıklamada, “Kürtleri yok saymak, hedefine koymak, ötekileştirmek ise Türkiye’ ye kaybettirecektir” denildi.
DTK Daimi Meclisi, aldıkları kararları şöyle sıraladı:
“-Batı Kürdistan halkının Öz yönetimi olarak Demokratik Özerklik statüsünün kabulü için Türkiye başta olmak üzere AB, BM nezdinde ve uluslararası düzeyde tanınması için diplomatik çalışmalar yürütülmesine,
-Batı Kürdistan’ın halkı ile dayanışma amaçlı miting, şölen vb etkinlikler geliştirilmesine karar verilmiştir.
-Her Kürt siyasal yapılanması ve bireyi Kürt halkının çıkarlarını zedeleyen tutum ve davranışlardan uzak durmalıdır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder